4 Ekim 2013 Cuma

Cevizli Kek



Size çok güzel bir kek tarifi vermek istiyorum. Tarif tam tutuyor, endişe etmenize gerek yok. Sadece aynen uygulayın.

Malzemeler

3 yumurta

1,5 su bardağı toz şeker

1 su bardağı sıvıyağ (ayçiçek veya fındık yağı )

1 küçük çay bardağı süt

2 su bardağı elenmiş un

1 paket hamur kabartma tozu

1 paket vanilya

1 adet portakalın rendelenmiş kabuğu

1 su bardağı çekilmiş ceviz

Yapılışı

Yumurtayı kar gibi olana dek mikserle karıştırın. Toz şekeri ekleyip yine 2-3 dk yüksek devirde çırpın. Sıvıyağ, süt, kabartma tozu, portakal kabuğu rendesi, vanilyayı ekleyin, karıştırıp unu ilave edin. Kabı yağlayın ve unlayın. Fazla gelen unu kabı ters çevirip boşaltın. Çok az miktarda un kullanın ki ziyan olmasın. Cevizi en son karıştırıp kaba dökün. 170 C de 30 dk kadar üstü kızarana kadar pişirin. Çıkarmadan önce bir bıçak batırıp pişip pişmediğini kontrol edin. Bıçak hamurlu çıkarsa biraz daha pişirmeye devam edin. Temiz ise pişmiş demektir. Afiyet olsun.



11 Eylül 2013 Çarşamba

Erkan Topuz:Kanserden Korunma Yöntemleri

NASIL KANSER OLUNUR? 

"Gerçekleri açıklarsam Türkiye sarsılır" diyen Prof. Topuz, öyle şeyler söyledi ki; göz göre kanser oluyoruz...

'Gerçekleri anlatırsam Türkiye sarsılır'

Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalar yaptı...

Esra Ceyhan'ın Kanal D'deki programına konuk olan İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalar yaptı.

Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların evde dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı.

Erkan Topuz, bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar çok önemli ayrıntılardan bahsetti. "Benim mücadelem bu yaştan sonra halkımızı kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek bunlar. Ben bunları kendimi bu işe adadığım için anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Türkiye ilk defa duyuyor. Belki dünyada da çok az duyan vardır" diyen Prof. Dr. Erkan Topuz, herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı.

"Ben gerçekleri anlatıyorum. Ama çok fazla anlatmıyorum çünkü her şey sarsılabilir Türkiye'de" diyen Topuz'un sarsıcı açıklamaları şöyle:

-Evde sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşmamalılar. Eğer evde ayakkabı ile geziyorsak dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp başka bir ayakkabı giymeliler. Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile eve soktuğumuz pestisitler kanserin en önemli sebeplerinden bir tanesidir. (Pestisit: Tarım ürünleri, kimyasallar, egzozdan çıkan gazlar vs)

-Kanserle mücadele anne karnında başlıyor. Anne adayları aşırı miktarda vitamin almaktan kaçınsınlar. Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içindeki kobalt, bazı aşırı miktarda minareller... Doktor bir tane yut diyordur ama çocuk gelişsin diye bir kaç tane yutuyorlar. Bu çocukta birikime sebep olabilir ve kansere neden olabilir.

-Gökkuşağının 7 rengini, ne buluyorlarsa, hepsinden günde en azından 3-5 tane yesinler. Her bir renkte bir şeyler var.

-Kırmızı et alsınlar gebeler haftada 2 kere. Özellikle balıkla beslensinler. Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması için, bebeğin daha anne rahmindeyken vücudunun direncinin artması ve zehirleri alarak bağışıklık sisteminin bozulmaması lazım.

-En tehlikeli yer halıdır. Halı bütün pestisitleri tutar. Bu nedenle halıların temizliğine dikkat ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin. Sirkeli su ile silin.

-Deterjan kullanınca muhakkak eldiven kullanın. Plastik eldiven kullanmayın, içine izci eldiveni giyin. Çünkü deterjanlar alerjiktir ve ufak dozlarda alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir. (İzci eldiveni: Pamuk eldiven)

-Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünüdür, kanserojendir. Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin.

-Her türlü deterjandan kaçınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağ, defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve çok aşırı miktarda suyla duruluyoruz.

-Beyaz olan her türlü iç çamaşırınızı muhakkak yeni aldığınızda en az 2 kere kaynatınız. Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.

-Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli. Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.

-Sebzeleri mevsiminde dondurup saklamakta fayda var. Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA'yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.

-Radyasyon kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biridir. Televizyondan çok uzak duralım.

-Çocuklarınıza haftada 2 kez balık çorbası içirin ama içine zerdeçal koymak suretiyle. Soğan, sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız. Çocuk anne karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı.

-Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli. Bu miktarın üzerinde balık tüketilmesine karşıyız. Çünkü en steril balıkta bile az civarda civa vardır. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.

-Kanola yağı kızartma için en uygun yağdır. Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir.

-Çocuklarımız fastfood türü yiyecekleri 15 günde bir yiyebilirler. Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.

-Çocuklara meyve ve yoğurdu bol yedirelim. Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır.

-Çocuklarımızı beyaz un, beyaz şeker ve tuzdan koruyalım.

-Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.

-Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker katmalarıdır. Ucuz beslenmedir.

-En faydalı gıdalardan birisi cevizdir. Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç muhakkak tüketiniz.

-Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir.

-Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı. Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin. Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.

-Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor. Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse.

-Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğunu çöpe atın. İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok.

-3 ayda bir suyunuzu değiştirin. Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.

-Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey... Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları söylemem demek Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi adadım, onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.

-Meyva suyu yerine posasıyla tüketin. Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.

-Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor. Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.

-Çocuklarımızı yeşil plastik sahalarda oynatmayınız. Plastik çimenler sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler.

-Havuzların iyi temizlenmesine dikkat ediniz. Ozonla temizlemek en fazladır. Aşırı klorluysa yine kansere hazırlık yapıyorsunuz spor yerine.

-Bütün beyazlatıcılardan kaçınız. Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır.

KANSER DALGA DALGA GELİYOR

Prof. Dr. Erkan Topuz, verdiği şu çarpıcı bilgi ise kanserin boyutlarını açıkça ortaya koymaktaydı: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer."

Erkan Topuz, yaptığı açıklamalar nedeniyle bir takım sektörleri zor duruma soktuğu eleştirileri için ise, "Benim için insan sağlığı birinci plandadır. Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması durumunda devlete ve millete verdiği zarar milyarlarca dolardır. O yüzden dikkatli olduğunuz takdirde ekonomiye de katkınız olur. Aslında ben bunları anlatarak Türkiye'nin ekonomisini de kurtarıyorum farkında değiller" diye konuştu.

27 Temmuz 2013 Cumartesi

Bayram Hediyeniz ŞEHRİ NİSA'dan



'Bayram dediğin hediyesiz olmaz' dedik, Şehri Nisa ailesi olarak siz takipçilerimize, çifte bayram yaşatacak hediyeler hazırladık (Ya da en azından talihli ben olsam çifte bayram yaşardım :)).

Şehri Nisa tam 2 aydır yayında. Bu süreçte , sağlık-moda-dekorasyon-alışveriş-magazin gibi alanlarda 49 farklı yazı binlerce kişi tarafından ziyaret edilip okundu. Şimdi Şehri Nisa'yı daha çok kişiye ulaştırmak, ailemizi daha da büyütmek ve takipçilerimize bizden  birer anı sunmak adına ilk hediye çekilişimizi başlatıyoruz.

Hediye çekilişimize katılım için 2 farklı alternatifiniz var. Blog sahibi bir yazarsanız bloğunuz vasıtasıyla çekilişe katılabilirsiniz. Eğer blog sahibi değilseniz yalnızca sosyal medya üzerinden çekilişimize katılabilirsiniz. Hediye şartnamesini okuduğunuzda blog sahibi olanların çok daha avantajlı olduğunu göreceksiniz ;)

Şehri Nisa'nın bir diğer farkı da size 2 ayrı hediye alternatifi sunuyor olması. Eğer hediye çekilişinin kazananı siz olursanız fotoğraftaki iki hediyeden dilediğiniz hangisiyse onu size gönderiyoruz. Hediyelerimiz şöyle ;

1. Hediye Alternatifi ; Sarı rugan Armanı Jeans çanta.
2. Hediye Alternatifi ; Eternity tencere + Eternity plastik kaşık-kevgir seti + Pasta altlıkları + Kağıt kek kalıpları

Hediye şartlarımız şöyle ;

1- Blog üzerinden katılmak istiyorsanız eğer (size, 2 çekiliş hakkı kazandırır)
  • Şehri Nisa'yı bu siteye katılın butonunu tıklayarak takibe almanız,
  • Bu yazıyı, fotoğrafı ve Bayram Hediyeniz ŞEHRİ NİSA'dan başlığıyla beraber bloğunuzda duyurmanız,
  • Son olarak da bu yazının altına, şartları yerine getirdiğinize dair bir yorum bırakarak hediyelerden birine talip olmanız gerekmekte.
VEYA

2- Sosyal Medya üzerinden katılmak istiyorsanız eğer (1 çekiliş hakkı kazandırır)
  • Şehri Nisa'nın Facebook hayran sayfasını beğenmeniz,
  • Şehri Nisa'nın Facebook sayfasındaki hediye çekilişi duyurusunu kendi profilinizdeherkese açık olacak şekilde duyurmanız gerekmekte. Tabii bunların ardından Facebook sayfasındaki fotoğrafın altına şartları yerine getirdiğinize dair bir yorum bırakıp hediyelerden birine talip olmanız gerekiyor :)
UNUTMAYIN ! Yarışma 2 Ağustos Cuma sabahına dek sürecek. O gün sonuçlanıp kazanan duyurulduktan sonra hediyemiz kargoya verilecek ve bayram gelmeden elinize ulaşmış olacak :) Hadi bakalım, herkes bayram hediyesine... :)


20 Mayıs 2013 Pazartesi

Philipslerim, Oğullarım ve Yemeklerim :)

İki oğlum var. Biri 9, diğeri 1yaşında. Hayat 2 çocukla hele ki bebekle gerçekten çok zor.

Oğlum Umur, zor bir çocuk. Yemek seçer, patates kızartması ve köfteyi çok sever. Sabah okula gideriz beraber. Tabi ki ufaklık da bizimle birlikte. Okul dönüşü Umur genelde çok aç olur.


 Ama Emir'in de tam uyku zamanının yaklaştığı, huzursuz olduğu saatler. Yani acil olarak öğle yemeği yapmam gerek. Hem pratik olmalı, hem son derece besleyici, tam bir öğün.





Bir kaşık yağla patatesleri harmanlıyorum. Bu yağ fazla aslında ama neyse ki Airfryer'in haznesinde toplanacağı için endişe etmiyorum.  



Dolabımda hazır olan şiş ve kebaptan birer tane çıkarıyorum. 


Patateslerin üstüne kebap ve şiş koyuyorum, 190 C de 20 dk kadar pişiriyorum. Çevirmeye dahi gerek duymuyorum. Çünkü benzersiz pişirme tekniğiyle her tarafı eşit kızaracaktır. Yemeğim pişerken ben çocuklarımla vakit geçiriyorum :)






Bir kaç çeri domatesle süslediğim yemek için oldukça fazla övgüler alıyorum :)



 Philips rondomun yardımıyla hazırladığım yoğurt çorbam. Bebeğim için vazgeçilmezim. 



Anneler gününde güzel yemeklerim için aldığım güzel papatyalarım :) 

Bu güzel yemekleri hazırlamama yardım eden ;

Philips Airfryer

Philips Rondo 

Philips Doğrayıcılı Blender Set



24 Nisan 2013 Çarşamba

Yayın Hayatına Merhaba!

Merhaba,

Bu blogda kadınlar ve çocuklara dair çok şey bulacaksınız. Yemek tarifleri, örgü modelleri, moda, kozmetik, dekorasyon fikirleri, okula dair bilgiler, okul için projeler...daha neler neler...

Bizi takip etmeye devam edin :)